Ak Parti Artvin 2. sıra Milletvekili adayı Müftü Ahmet Erdem, mitinge gelen vatandaşlara seslenerek “Bugün alanları doldurdunuz inanıyorum ki 14 Mayıs’ta da sandıkları dolduracaksınız. Sizlerin evladı şu an karşısında. Uzun süre yaptığım görevlerim ardından memlekete döndüm ve 14 Mayıs seçimleri için ülkemiz için, Artvin’imiz için önemini düşündüm. Bu sırada ‘Hocam sana durmak yok, sana dinlenmek yok. Biz seni Meclis’e göndermek istiyoruz’ dediler. ‘Sensiz olmaz Ahmet Hoca’ diye de yazmışlar. Ben de sizlerin bu taleplerini yerine getirmek için yola çıktım. Bu yol kutsal bir yoldur. Milletvekili olmak millete efendi olmak değildir. Milletvekili olmak gönlü güzel bu insanlara hizmetkar olmaktır. Sayın Faruk Çelik ile kol kola girdik, Artvin’i omuzlamaya hazırız, siz Artvin’i omuzumuza yüklemeye hazır mısınız” dedi.
AKP hükümetlerinde 10 yıl bakanlık, 20 yıldır da milletvekilliği görevlerinde bulunan AK Parti’nin Artvin milletvekili adayı Faruk Çelik,Cumhuriyet’in ilk yüzyılının geride kaldığını ifade ederek “Yüzyıl geriye doğru gittiğimizde Cumhuriyeti kuran, bize emanet eden ve gecesi ve gündüzü ile ülkemizin kalkınmasında taş üstüne taş koyan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten bugüne kadar bütün hizmet edeni saygı sevgi ve rahmetle anıyorum. Cumhuriyete çok şey borçluyuz. Bu yüzden biz laf Atatürkçüsü, laf cumhuriyetçisi değiliz; biz gerçekten hizmet eden Atatürk’ün gösterdiği muhasır medeniyetlerin üzerine ülkeyi çıkarma hedefine koşan bir topluluğuz” ifadelerini kullandı.
20 yıllık AKP iktidarının çalışmalarının gerçekleştirilen mitingin konusu olamayacağını söyleyen Çelik, “20 yılda yollar, tüneller, havaalanları, hastaneler, uçak gemisi, uçak, TOGG, üniversiteler yaptık. Uzaya uydular gönderdik, yakın zamanda da bir Türk vatandaşımızı aya göndereceğiz. Muhasır medeniyetler seviyesi bu demek. Millet için çalışan, milletin derdiyle dertlenen, milletin sorunlarını çözen anlayıştır; muhasır medeniyetin üzerine çıkmak. Onlar konuştu AK Parti yaptı. Seçime 2 gün kaldı, Artvin 2 gün sonra bir kez daha doğru kadroları iş başına getirecek. Zerre kadar endişemiz yok. Bir kere değil 15 kere doğru kadroları seçtiğiniz için bu ilke kaybetmedi, kazandı. Pazar günü de mühürler doğru lidere doğru kadrolara olacak” ifadelerini kullandı.
30 yılı aşkın süredir siyasetin içinde olduğunu söyleyen Çelik, “Böyle bir seçim atmosferi görmedim. Tüm dünyanın gündemindeyiz. Birçok ülkenin gazetelerinde yer veriliyor, siyasiler konuşuyor. Biz İngiltere’de Amerika’da seçim yapmıyoruz. Ankara’da, Artvin’de seçim yapıyoruz. Nedir bu dünyanın telaşı anlamakta zorlanıyoruz. 100 yıl önce 7 düvel karşımıza geçerek Yunanistan’ın arkasında durdular ve bize saldırdılar. Zannettiler ki biz Türkiye’yi ele geçirip esarete mahkum edeceğiz ama Mustafa Kemal ve arkadaşları ve bütün milletimiz şaha kalktı. O 7 düveli İzmir’de Çanakkale’de denize döktü” dedi.
Çelik konuşmasının sonunda şu ifadelere yer verdi:
“Bu yedi düven 7 masanın arkasına, 7'li masanın arkasına geçmiş bulunuyor. Hem hesap büyük hem de fesat büyük. Artvin’den haykırıyoruz ve diyoruz ki biz 100 yıl önce Mustafa Kemal Paşa'nın öncülüğünde ve komutasında 7 düveli denize döktük. 14 Mayıs'ta Türkiye'den Toprak talebinde bulunanlar, Türkiye'de bayrak sorunu yaşayanlar, Türkiye'yi bölmeye çalışanlara Artvin’den haykırıyoruz boş hayal peşindesiniz. Bunu hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceksiniz milletimiz geçmişte nasıl ders verdiyse yine ders verecektir. Rakiplerimize bakıyoruz altılı masaydılar dedeler ki yedincisi de var, yedincisi de oldu şimdi masayı 8'e çıkarmak için oyun oynuyorlar, tezgâhlar kuruyorlar. Elinizde vicdanınıza koyun hangi partiye mensup olursanız olun bu 6'lı, 7'li, 8'li masa var ya bunun için de sağcı var mı var, solcuyum diyen var mı var, dinciyim diyen var mı var, liberalim diyen var mı, milliyetçiyim diyen var mı var hatta bölücüyüm diyen var mı bu masadan hayır gelir mi Allah aşkına. Türkiye sofrasını kurduk diyorlar görüyoruz ki dönen dolaplarda şantaj sofrası bu.
Meral Hanım masadan kalktı takdire şayan bir tavır koydu, ama sayın genel başkanına 48 saat bile geçmeden masaya oturttular. O kadar ağır cümleler kullanan Sayın Meral Akşener'i tekrar masaya oturdular hangi anlayıştır bunu sorgulamamız gerek. İkinci olarak seçime 48 saat var Muharrem İnce neler konuştu neler Borçka'da öğretmenlik yapan bir arkadaştır birlikte parlamentoda çalıştık veryansın etti, Sayın Kılıçdaroğlu'na veryansın etti, her şeye veryansın etti.Ama seçime 48 saat kala ayın Muharrem İnce'yi istifa ettirdiler.
İstersen masaya oturma yani Meral hanımı kalktığım masaya oturttular Muharrem İnce'yi de getirdiler ve buradan istifa et ve bu masaya sahip çık dediler. Bu nasıl bir sofradır kimin sofrasıdır doğrusu anlayamıyorum soruyorum hemşehrilerim siz anlıyor musunuz? Sofradan kalkmak isteyen kalkamıyor, oturmak istemeyen de oturtuluyor. Artvin tehlikenin farkında mısın? Bu sofranın sahibi kim, bu sofrayı kuranlar ne adına bu sofrayı kuruyorlar ve sofrada oturacakları belirliyorlar bu tehlikeleri görmeniz için söylüyorum bunları. Bu sofrada ne yenecek bir de bunu söylesinler. Halil İbrahim sofrasından vazgeçtiler Türkiye sofrası diyorlar bu sofrada ne yiyeceksiniz eğer ağa babalarınızın talimatlarıyla Türkiye'yi yiyecekseniz yedirmeyiz yedirtmeyiz.”
Ayşe ÖZDER