Milyonlarca çalışanın merakla beklediği 2025 yılı asgari ücret zammı geçtiğimiz hafta açıklandı. 2025 yılı boyunca geçerli olacak asgari ücret yüzde 30'luk zamla 17 bin 2 liradan 22 bin 104 liraya çıkarıldı. Asgari ücrete yapılan zam ile birlikte vatandaşların yanı sıra siyasi parti temsilcileri de uygulanan zamma tepki gösterdi.
Arhavi Memleket Partisi İlçe Başkanı Abdülkerim Akkaya, asgari ücretin belirlenmesinin siyasiler, işverenler ve işçiler açısından üst bir merciden yapıldığı için hiçbir zaman tatmin edici olmadığını ve manipülasyona açık olduğunu ifade etti. Akkaya, ücretlendirmelerin devlet tarafından değil serbest piyasa ve özgür irade çerçevesinde belirlenmesi gerektiğini söyledi.
Akkaya, ücretlendirme pazarlığının işçi ve işveren arasında yapılması gerektiğini savundu. Bu şekilde dengenin adil bir şekilde kendiliğinden sağlanacağını belirtti. Örnek olarak, bir ekmek ustasının ücretlendirmesinin piyasa koşullarına göre kendiliğinden belirlendiğini dile getirdi. Akkaya serbest piyasa koşullarının ücretlendirmeyi doğal bir şekilde düzenlediğini ve daha adil bir denge sağladığını kaydetti. Ücretlerin piyasa koşullarına göre belirlenmesi, işçi ve işverenin ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda daha esnek ve adil bir çözüm sunabileceğini de ekledi.
Akkaya, açıklamasına şu sözlerle devam etti; “Asgari ücretin ne kadar olacağı değil artık ücretlendirmeler devlet tarafından belirlenmeli mi yoksa ücretlendirmeler serbest piyasaya ve özgür iradeye mi bırakılmalıdır tartışılmalıdır. Zaten yanlış bir uygulama olan asgari ücret belirlemesi siyasiler, iş veren ve işçi açısından üst bir merciden belirlenme yapıldığı için hiç bir zaman tatmin edici olmaz ve de manipülasyona açıktır. Halbuki ücretlendirme pazarlığı işçi ve işveren arasında yapıldığında denge adil bir şekilde otomatikman yerini bulacaktır. Örneğin bir ekmek ustasının ücretlendirmesi piyasa koşullarınca kendiliğinden belirlenir. Çay toplayan işçi, ev temizliği yapan temizlikçi, duvar ustası ve benzeri nice meslek erbabının nasıl piyasa şartları içerisinde ücretleri değerini buluyorsa. Bölge bölge şehir şehir de ücretlendirmeler değişiyorsa aynı uygulamayı genele yaymak gerekmektedir.
Bahsettiğim düzende emek ücretinin artışı piyasa koşullarına göre artıyor veya azalıyor. Devletin belirlediği gibi yılda bir zam kısıtlamasına tabi olunmuyor. Enflasyona direkt hızlı tepki veriliyor. Bu veriler bile devletin artık asgari ücret belirlemesini tamamen sonlandırıp piyasayı bir seviye daha serbestleştirmesini akıllıca kılıyor. Böyle olması hem de insanların kendi kaderlerini belirlemesi açısından da kıymetlidir. Adil olan özgür irade ile işçi ve işverenin piyasa koşulları içerisinde ücret tayini yapmasıdır. Bu durum da özelikle işçi hakkını aldığını hissedecek işverende işçinin hakkını verdiğini düşünecektir.”