Aile hekimliği çalışanları, performansa dayalı “Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’ne” karşı 2-6 Aralık günleri arasında beş gün sürecek iş bırakma kararı aldı.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Artvin Temsilcisi Eşbaşkanı Ecz. Onur Baltacıoğlu, aile hekimlerinde gerçekleşen iş bırakma eylemi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Baltacıoğlu, hükümetin getirdiği uygulamaların sağlık çalışanları üzerinde baskı oluşturduğunu belirterek bu duruma karşı çıktıklarını ifade etti.

Baltacıoğlu, "Aile Hekimliği Eziyet Yönetmeliğini Kabul Etmiyoruz" diyerek, hekimlerle hastalar arasına para konularak, hizmetin ticari bir ilişkiye çevrilmek istendiğini vurguladı. Hemşirelerin performans baskısı altında tutulmasına da dikkat çeken Baltacıoğlu, sağlık hizmetlerinin ticari kaygılardan uzak, tamamen sağlık emekçilerinin mesleki yeterlilikleri ve deneyimleriyle sunulması gerektiğini savundu.

"Bizler sağlık emekçileri olarak mesleki yeterlilikterimizle ve şimdiye kadar öğrendiğimiz bütün deneyimlerle para, performans, cezalandırma baskısı olmadan sizlerin sağlık sorunlarını çözmek istiyoruz" diyen Baltacıoğlu,  mevcut yönetmeliklerin sağlık çalışanları üzerindeki olumsuz etkilerini dile getirdi. Baltacıoğlu, sağlık hizmetleri sunumunun ticari bir ilişkiye döndürülmek istenmesine karşı durduklarını belirtti.

Her geçen gün yoksullaşan sağlık çalışanlarının, "Eziyet Yönetmeliği" olarak nitelendirdikleri uygulamalara karşı eylem yaptıklarını ifade eden Baltacıoğlu, yapılan uyarı eylemlerinin dikkate alınmamasından yakındı. Sağlık çalışanlarının daha iyi çalışma koşulları ve adil bir ücretlendirme talep ettiklerini belirten Baltacıoğlu, eylemlerin bu amaç doğrultusunda sürdüğünü ifade etti.

Baltacıoğlu, konuşmasının devamında; “Bizler yanı başınızdaki Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan hekimler, ebeler, hemşireler ve sağlık emekçileriyiz! Çok değil 15-20 yıl evvel hala adlarını unutamadığımız sağlık ocakları kapatılmış, yerlerine büyük reklamlar eşliğinde Aile Sağlığı Merkezleri açılmıştı.  ASM’ler bizleri daha ağır bir iş yüküne mahkûm ederken, siz halkımıza yönelik koruyucu sağlık hizmetlerinin içeriği ve kapsamı gitgide azaltılmıştır. Fakat Sağlık Bakanlığı bürokratları yeni bir eziyet yönetmeliği ile sağlık sisteminin yetersizliklerinden kaynaklanan sorunları bizlere yıkmaya çalışarak sizlerle karşı karşıya getirmek istiyorlar. Hekimle hastanın arasına parayı koyuyorlar. Hemşire ile hastanın arasına performansı koyuyor. Kısaca bağımızı ticari bir ilişkiye çevirmek istiyorlar! Bizler sağlık emekçileri olarak mesleki yeterliliklerimizle ve şimdiye kadar öğrendiğimiz bütün deneyimlerle para, performans, cezalandırma baskısı olmadan sizlerin sağlık sorunlarını çözmek istiyoruz. Her geçen gün hep beraber yoksullaşırken bize dayatılan eziyet yönetmeliği ile bunları yapmamız mümkün değil! Uyarı eylemleri yaptık ama dinlemediler.

aile hekimi

Eziyet yönetmeliğinin geri çekilmesi için desteklerinizle sağlık yöneticilerini uyarmak istiyoruz: ’Bu eziyet yönetmeliğini geri çekin, kazanılmış haklarımızla daha nitelikli hizmet vermemizi engellemeyin, koşullarımızı düzeltmek için taleplerimizi gerçekleştirin! Eziyet yönetmeliği ne getiriyor? Öncelikle hekimin reçetesine müdahale ederek bazı ilaçlarda il ortalamasının üzerinde reçete edildiğinde puan düşürülecek, hastalara memnuniyet anketi yapılacak, sağlık okuryazarlığı düşük, kışkırtılmış talebi olanların bilime ve tıbba aykırı talepleri karşılanmadığında puan düşürülecek, Önceden belli olmayan, bakanlığın belirleyeceği başarı hedefine göre sözleşmenin yenilenecek olması iş güvencesizliği yaratacak. Kişinin kronik hastalık, gebelik, rutin kontroller vs. nedenlerle 7 ve üzeri sağlık kuruluşuna başvurusu olduğunda aile hekimliği cezalandırılacak, 6 ayda bir gelmezse de aile hekimliği cezalandırılacak, yönetmelik aşı reddi ile ilgili bir düzenleme getirmiyor. Tavan ücretlerindeki düşüş ile birlikte ASM’lerde çalışacak, yetişmiş ve deneyimli hemşire ve ebeler başka alanlara gitmeye zorlanacak. Cari giderden, SB 1 Nolu Döner Sermayesine aktarılmak üzere yapılması planlanan % 12'lik kesintiler kabul edilemez.  Aile hekimlerinin 3500 üzerindeki nüfusa bakmaya zorlanmaları, Anayasanın 18. Maddesine göre angaryadır” şeklinde konuştu.

Ebeler, Hamilelik ve Doğum Sürecinin Tüm Aşamalarında Aktif Görev Alacak Ebeler, Hamilelik ve Doğum Sürecinin Tüm Aşamalarında Aktif Görev Alacak

“Sağlık hakkının parça parça satılmasına hep birlikte karşı duralım”

Baltacıoğlu, “Yeni yönetmelik ile ödemeye esas nüfustan silinecek olan yabancı uyruklu hastaların yıllardır her türlü koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerini sunan ve bu hizmetleri karşılığında, hastaların nerede olduğu konusunda sürekli kapı kapı hasta arayan Aile Hekimlerinin kesin kayıtlı hasta listelerinden silinecek olması ciddi hak kayıplarına yol açacaktır. Yapılan düzenlemelerin hiçbiri halk ve hizmet sunan emekçiler açısından kalıcı çözüm getirmiyor. Aile Sağlığı Merkezlerindeki sağlık hizmetleri ücretli olma yolunda hızla ilerliyor. Bizler; Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmasını, halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmasını, Aile Hekimliği’nde güvencesiz ve kadrosuz istihdamı kabul etmiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir.

Aile Hekimlerinin işveren olmamasını Ebe ve hemşirelerin maaş ve teşvik ödeme kriterleri mesleki sorumluluklarının dışında kriterlerden oluşmakta iken Aile Sağlığı Merkezleri’nde çalışan ebe hemşirelerine ödenecek ücret Aile Hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmelidir. Aile Sağlığı Çalışanlarının Kanun değişikliği gerektiren tavan ücreti katsayısı artırılmasını, Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmesini, sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı. Etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmasını, ücretsiz, ulaşılabilir, nitelikli, anadilinde birinci basamak sağlık hizmeti vermek ve hizmet almak. Rant ve kâr amaçlı değil, sağlık emekçisi ve sağlık hizmeti alan yurttaşlar arasına para ilişkisinin giremediği, koruyucu hizmetlerin öncelendiği toplum için sağlık. Sürekli çoğalan özel sağlık kurumlarına değil, kamu sağlık kurumlarına yatırım. Bireysel ve tedavi merkezli değil, toplum merkezli koruyucu sağlık. Taşeron, sözleşmeli, 4/B,4/C,4/D, 3+1 değil, tek ve kadrolu çalışma. Devasa şehir hastaneleri değil topluma yayılmış, ulaşılabilir sağlık kurumları. Sizlerle beraber aynı hizmeti alanlar olarak mücadelemize ortak olmanızı istiyoruz. Sağlık hakkının parça parça satılmasına hep birlikte karşı duralım” dedi.

Editör: Ümran Kara