Artvin Çoruh Üniversitesi tarafından yayınlanan açıklamada iddiaların doğruyu yansıtmadığı savunularak, şu ifadelere yer verildi:
"Son zamanlarda bazı basın ve yayın kuruluşları ile sosyal mecralarda Üniversitemizin adı kullanılarak yapılan haberlerde, habercilik etiğinden uzak, art niyetli bir yaklaşım ile kamuoyunu yanlış yönlendirmek amacıyla gerçeğe aykırı ve asılsız iddialara yer verilmiştir. Kamuoyunun yanlış bilgilendirilmemesi ve gerçeklerin kayda geçmesi adına bu metin hazırlanmıştır.
Gazetecilik Meslek Etiği ve İlkelerine aykırı olan bu yazılara ilişkin önemle ve öncelikle belirtilmelidir ki; Kurumumuz personel kadro ilanları ve atamaları, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu başta olmak üzere ilgili diğer mevzuat çerçevesinde yürütülmektedir. Çeşitli kadro ilanlarına ilgili mevzuat çerçevesinde ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’ndan alınan izinlerle çıkılmaktadır.
Daha önce yapılan yanlış, yanıltıcı ve art niyetli haberlere binaen defalarca belirtildiği üzere Üniversitemiz Merkez Yerleşkesi bitişiğinde yürütülen öğrenci yurdu inşaatının Üniversitemizle doğrudan herhangi bir ilişkisi olmayıp; söz konusu inşaatın sorumluluğu tamamen Gençlik ve Spor Bakanlığı Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü’ne aittir. Gerçeklerle örtüşmeyen Üniversitemize yönelik olumsuz algı oluşturmaya yönelik eski bir iddianın tekrar gündeme getirilmesi yazılardaki art niyeti gözler önüne sermektedir.
Söz konusu yazılarda Üniversitemizin çeşitli birimlerinde daire başkanı veya şube müdürü olarak görev yapan bazı personeller hedef alınarak atama ve görevlendirmelerin hakkaniyet ilkesi gözetilmeden gerçekleştirildiğine yönelik asılsız ifadelere yer verilmiştir. Üniversitemiz idarecilerinin atanma şekil ve usulleri ilgili mevzuatla tanımlanmış olup; personellerimiz idari yönetim ve işleyiş konusunda yeterli bilgi, birikim ve tecrübeye sahiptir. Kamu Hukuku’nda geçerli olan liyakat ve kariyer ilkeleri uyarınca kurum içinde yükselme, memuriyette yükselme, unvan değişikliği, amirlere kanunlarla verilen yetki gereği gibi durumlar Kurumumuzun sağlıklı, sürekli ve düzenli işleyişine hizmet etmektedir. İsimlerine hatta fotoğraflarına yer verilerek hedef haline getirilmesi amaçlanan personellerimiz, çeşitli birimlerde ve pozisyonlarda görev yaptıktan sonra daire başkanı veya şube müdürü kadrolarına gelmiş ve yıllardır bu kadrolarda çalışmalarını layıkıyla sürdürmektedirler.
Kişilerin vakıf veya dernek üyeliklerine yönelik iddialar ise Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 33 üncü maddesi gereği 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda devlet memurlarının dernek ve vakıf kurmaları ile bunların yönetim ve denetim kurullarında görev almalarına ilişkin herhangi bir yasak bulunmadığından, Anayasa ile tanınan bu güvencenin hiç kimse tarafından sorgulanamayacağı açıktır.
15 Temmuz Hain Darbe Girişimi sonrasında yürürlüğe giren Kanun Hükmünde Kararnameler ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen geçici 35 inci madde uyarınca alınan olağanüstü tedbirler, masumiyet karinesini ihlal etmeksizin, Kurumumuz tarafından uygulanmıştır. Bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti Mahkemeleri tarafından aklanan kişiler görevlerine iade edilmiş, aksi durumda olanlar ise kamu görevinden çıkarılmıştır.
Üniversitemizi ve yönetimini hedef alan bu asılsız iddiaların, gerçeğe dayanmadığını ve kamuoyunu yanlış yönlendirme çabası içerisinde olanlar tarafından ortaya atıldığını belirtmek isteriz. Bu tür mesnetsiz suçlamalar, akademik ve idari personelimizin hukuki haklarını da ihlal etmektedir. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi, gerçekliğin açıklığa kavuşturulması ve yasal süreçlerin saygınlığının korunması adına bu açıklamayı yapma zarureti doğmuştur. Üniversitemiz, tüm iddiaları yasal yollarla takip etmekte kararlıdır ve gerektiğinde hukuki yollara başvurarak haklarını koruma altına alacaktır."
Haber Merkezi