Ardanuç’ta bulunan tek terzihanenin sahibi olan 53 yaşındaki Önder Solmaz, çocukluk çağında öğrendiği mesleğini tüm zorluklara rağmen devam ettiriyor.
Terzilik mesleğinin Ardanuç’taki son temsilcisi olduğunu ve mesleğe çırak yetişmediğini ifade eden Solmaz, gençlerin zanaat öğrenmek istemediğini söyledi.
Babasından öğrendiği mesleği bir süre babası ile birlikte devam ettirdikten sonra tamamen işi devralan Solmaz, yaptığı açıklamada, “Babam terziydi. Çocuk yaşta onun yanında bu mesleği öğrendim. 45 yıldır bu mesleğin içerisindeyim 25 yıldır da babam tamamen bana devretti ve ben mesleğini sürdürüyorum.” dedi.
Mesleğine olan ilginin azaldığını dile getiren Solmaz, çırak yetiştirmek için eleman bulamadığını ifade ederek, “Terzilik mesleği ölüyor. Birkaç yıl önce Ardanuç’ta 15’in üzerinde terzi vardı şimdi sadece ben varım. İnsanlar terziliğin öneminin farkında çünkü kimse evinde bir düğme dahi dikmiyor. Hazır üretime alıştılar. Eskiden ufak tefek dikiş işlerini annelerimiz yapardı terziler takım elbiseler dikerdi. Şimdi kimse tadilat yapmıyor, terziye getiriyorlar. Ardanuç’ta tek terzi ben kaldığım için çok yoğun oluyorum hiç boş kalmıyorum. Ama zannediyorum ki bu meslek bu ilçede benden sonra biter.” diye konuştu.
Gençlerin iş beğenmediğini dile getiren Solmaz, “Meslek liseleri öğrencileri yetiştirmiyor. Bu çok büyük eksiklik oluşturuyor. Önceden biz meslek liselerine sınav ile girerdik şimdi sınavsız ve basit bir bölüm gibi görülüyor. Biz ebeveynlerde de hatalar var. Bizler çocuklarımızı rahata alıştırdık. Ceplerine harçlıklarını verdik. Çalışmaya heveslendirmedik, kendi paralarını kazanmanın hazzını yaşatmadık bu yüzden de bizim mesleklerimizin değeri kayboldu.” ifadelerini kullandı.
Eşine işinde yardımcı olan Oya Solmaz da yaptığı açıklamada, “Kadın müşteriler ile ben ilgileniyorum. Ayrıca mesleğe yenilik katmak için kadın gözü ile bakmak avantajlı olabiliyor. 2 çocuğumuz var. Bu meslek ile iki çocuk okuttuk. Gençlere tavsiyem şu olur ne okuduğunuzun bir önemi yok fakat bir zanaat öğrenmenin her zaman faydası vardır. Ne zaman başımıza ne geleceğini bilemeyiz. O yüzden yapmasak da zanaat sahibi olalım. Biz de eşimle gittiği yere kadar mesleğimizi sürdüreceğiz. ” şeklinde konuştu.
Hikmet BAŞAR