ARDANUÇ

30 Küçükbaş Hayvanı Donarak Öldü

Ardanuç'a bağlı Geçitli Köyü'nde küçükbaş hayvancılık yapan Önder Acar, ağır kış şartlarında hayvanlarını yaşatmaya çalışıyor.

Abone Ol

Kötü barınma koşulları ve yetkililerin ilgisizliği nedeniyle sürüsü her geçen gün daha da küçülen Besici Önder Acar, kış aylarında yeterli barınak sağlanamadığı için 30 kuzusu donarak öldü.

Doğu Karadeniz’in sert iklim şartlarında hayvancılık yapmak, yeterli altyapı desteği olmadığında tam anlamıyla bir hayatta kalma mücadelesine dönüşüyor. Ardanuç'a bağlı Geçitli Köyü’nde küçükbaş hayvancılık yapan 43 yaşındaki Önder Acar, imkânsızlıklarla dolu bir hayatın içinde, bin 700 rakımda hayvanlarını yaşatmak için mücadele veriyor. Ancak aldığı tek destek, doğayla girdiği savaşta gösterdiği sabır ve azim.

Kışın sert geçtiği köyde, hayvanların barınabileceği sağlam ve korunaklı bir ahır bulunmuyor. Acar, yıllardır yetkililere başvurmasına rağmen herhangi bir destek alamadığını belirterek yaşadığı çaresizliği şu sözlerle anlatıyor:

“Ben, Artvin’in Ardanuç ilçesi Geçitli Köyü’nde küçükbaş hayvancılık yapıyorum. Ancak hayvancılık yapabilmek için gerekli şartlarımız hiç iyi değil. Ahırlarımızın üstü sac, yanları tahta ve branda. Kış aylarında soğuk ve rüzgâr nedeniyle kuzularımız donuyor. Bu kış sadece soğuktan 30 kuzum öldü, 20’ye yakın kuzum ise başka sebeplerle telef oldu. Diğerleri de hasta ve her an ölebilirler. Biz hayvancılıkla geçiniyoruz, ancak hayvanlarımızı yaşatmak için yeterli şartlarımız yok.”

Acar, yıllardır hayvanlarını koruyacak sağlam bir ahır inşa edebilmek için destek beklediklerini ancak sonuç alamadıklarını belirtiyor. Önder Acar’ın anlattıklarına göre, köyde başka çiftçilere destek sağlanırken, onun başvuruları sürekli geri çevrildi. Acar süreci şu şekilde anlattı:

“Yetkililere dört kez başvurduk, ama bizi hep reddettiler. Bizim köyde başvuran sadece iki kişi vardı ama yine de bizi elediler. Oysa hayvanı olmayanlara ahır yapıldı. Bizim hayvanlarımız var ama destek göremiyoruz. Şimdi 400 hayvanım var ama kuzuların yarısını kaybettim.”

Yetkililer, Acar’a kendi imkanlarıyla ahır yapmasını öneriyor. Ancak bu, bölgenin koşulları göz önüne alındığında neredeyse imkânsız. Acar konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Kendi ahırını yap diyorlar ama burada bunu yapmak kolay mı? Arazi hisseli olduğu için geçici bir yapı yapmam gerekiyor. Orman İşletme Müdürlüğü ise ahır için odun vermiyor. Hayvanlarımız karın içine gömülüyor. Mevcut ahırımız çok eski, sacdan yapılmış ve her taraftan soğuk alıyor. Buralarda hayvancılık yapmak giderek zorlaşıyor.”

Acar, yaşanan kayıplara rağmen hayvanlarını hayatta tutabilmek için veterinerlerden ilaç alarak çözüm bulmaya çalıştıklarını söylüyor. Ancak bu da büyük bir maddi yük getirdiğini belirterek “Bugüne kadar sadece ilaç için 200 bin TL harcadım. Soğuklarda hayvanlarımız öldü, güneş çıktığında ise ahırın içi çamur oluyor. Hayvanların altı ve üstü ıslak kalıyor. Hasta olan kuzuların çoğundan artık verim alamıyoruz. Sadece ilaçlarla onları yaşatmaya çalışıyoruz ama bu ne kadar sürecek bilmiyoruz. Sonunda hepsi ölecek ve biz daha da büyük bir zarara gireceğiz" dedi.

Tüm bu yaşananlara rağmen, Acar artık yetkililere başvurmaktan da umudunu kesmiş durumda. CİMER’e başvurmayı düşündüğünü ancak bir sonuç alamayacağını düşündüğü için vazgeçtiğini belirterek “Geçenlerde yaşadığımız sıkıntıları anlatan bir video çekip CİMER’e yazmayı düşündüm. Ama sonra dedim ki, kimi kime şikayet edeceğim? Bizi arayıp soran yok. Yetkililer, büyük çiftliklere destek olurken, bizim gibi küçük hayvancılık yapanlara hiçbir şey vermiyor” dedi.

Acar gibi Artvin’in yüksek rakımlı köylerinde hayvancılık yapan pek çok üretici, benzer sorunlarla boğuşuyor. Kışın dondurucu soğukları, yetersiz altyapı, destek eksikliği ve artan maliyetler, hayvancılığı giderek daha da zor bir hale getiriyor. Önder Acar ve diğer üreticiler, artık duyulmak ve çözüm bulmak istiyor.