Tören, çelenk sunumu ile başladı. Ardından saygı duruşu gerçekleştirildi ve İstiklal Marşı okundu. Törene, Ardanuç Belediye Başkanı Emrah Yılmaz, çeşitli kurum amirleri, Ardanuç Muhtarlar Derneği Başkanı Ensafi Yılmaz ve çok sayıda muhtar katıldı.
Törende konuşan Muhtarlar Derneği Başkanı Ensafi Yılmaz, törende yaptığı konuşmada muhtarlık müessesesinin önemine vurgu yaptı.
Yılmaz, konuşmasında muhtarlığın doğrudan demokrasinin en eski örneği olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Muhtarlık, ihdas edildiğinden bu yana seçilmiş kişi anlamını taşır ve hala aynı değerle nitelendirilmektedir. Muhtarlar, köy ve mahalle sakinlerinin devlet kurumlarıyla ilişkilerinde aracı rolü üstlenir. Yerelde demokrasinin temel taşıdır ve çağdaş kamu yönetiminde katılımcılığı sağlamakta büyük bir öneme sahiptir."
Ensafi Yılmaz, muhtarların sadece yerel yönetimin bir parçası olmadığını, aynı zamanda toplumsal sorumluluklarını bilen bireyler olarak çevre ve doğal dokuya zarar verebilecek her türlü girişime karşı halkın haklarını korumada ilk adımı attıklarını ifade etti. Yılmaz, muhtarların, devlet ve vatandaş arasında köprü görevi gördüğünü ve kırsalın sorunlarını devlete taşıdığını vurguladı.
Konuşmasında ayrıca, muhtarların siyasallaşmayan ender kurumlardan biri olduğuna dikkat çeken Yılmaz, hizmetlerin adil paylaşımını sağlamaya çalıştıklarını belirtti:
"Muhtarlık, toplumsal huzurun sağlanmasında en temel yapı taşlarından biridir. Atatürk'ün de belirttiği gibi muhtarlık, demokrasinin temel taşıdır ve Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik, eşitlikçi ilkelerine bağlıdır."
Yılmaz, Orta Doğu'da yaşanan insanlık dramına ve Türkiye'deki kadın cinayetleri ile çocuk ölümlerine de değinerek, bu olayların toplum vicdanını derinden yaraladığını belirterek. "Ülkemizde kadın cinayetleri ve çocuk ölümleri artık tahammül edilemez bir noktaya geldi" diye ekledi.
Yılmaz törende yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı;
“Muhtarlık; yerelde doğrudan demokrasiye yaşayan önemli bir örnektir. Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi Muhtarlık, demokrasinin temel taşıdır. Bu görev ve sorumlulukla kırsalın sorunlarını devlete taşırken görev ve sorumluluklarının merkezinde çağdaş birey vardır.
Toplumsal sorumluluklarını bilen bir toplum ve yaşanılır bir çevreyi önceler. Bu meyan da toplumsal dokuyu zedeleyecek veya doğal çevreyi toplumun menfaatine aykırı bir şekilde bozma ihtimali olan çalışmalara yasal yollardan gerekli mercilere ilk itirazı yine muhtarlar yapar.
Muhtarlar, bu kadar yaşamın ve idarenin içindeyken çevresinde ve bölgesindeki gelişen olaylara da duyarsız kalmaz. Doğal afetler sonucu afete maruz kalan yurttaşlara dayanışma duygusuyla çare olmaya çalışır bu konuda sorumluluk üstlenir. Referansı Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye Cumhuriyetinin değişmez ilkeleridir.”
