Darbe girişimin asıl kahramanları yürekli halk olduğunu belirten Saadet Partisi Artvin İl Başkanı Gültekin Soydan yaptığı açıklamada “Darbede üst akıl ABD'dir. ABD'siz darbe olmayacağını herkes biliyor. Şimdi, darbenin taşeron ve işbirlikçilerini bulup çıkarma zamanı! Darbe üzerinden varlığını sürdürmek isteyenlere izin verilemez. Bugün, 15 Temmuz'un muhasebesinin yapıldığı bir gün olmalıdır” şeklinde konuştu.
Soydan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“Kiliseler Birliği, üçüncü bin yıla girmeden bu süreci planlamaya girişti. Önlerindeki bin yıllık süreçte Asya kıtasını Hıristiyanlaştırma kararı aldılar. Asya kıtası içinde Türkiye, Pakistan gibi köklü bir İslâmî ilim geleneğine sahip olan ülkeler de vardı. Bu ülkeleri Hıristiyanlaştırmak o kadar kolay değildi. Bu çeşit ülkelerde "dinlerarasi diyalog" ve "ılımlı İslâm" projesi uygulamaya karar verdiler. Proje, "medeniyetler İttifakı”yla da desteklenecekti. 1966'da, Türkiye için dinler arası diyalog ve ılımlı İslâm projesini yürütme görevi Gülen'e verildi. Ilımlı İslâm'dan maksat, dinin sömürgecilerin çıkarlarına zarar vermeyecek şekilde anlatılmasıydı. Yani, bireysel ibadetlerin teşvik edilmesi, toplumsal emirlerin unutturulması! Sömürgeciler, cihat gibi İslâm’ın yayılması ve hâkim olması ile ilgili emirleri varlıklarına engel görüyorlardı.
Gülen, İzmir'den başlattığı hareketi, 1969'da hissedilir noktaya getirdi. Dershaneler, yurtlar, okullar açarak eğitimde etkili duruma geldi. Bankalar açarak finans konusunda etkili olmaya çalıştı. Kitap, dergi, gazete gibi basılı yayınlar aracılığıyla tanıtmaya büyük önem verdi. Bu çalışmalar toplumda da karşılık buldu. Türkiye'deki faaliyetleri yanında, yurt dışında da etkili olmaya başladılar. Türkiye'dekiler başta olmak üzere, yurt dışındaki yönetimlerle de iyi ilişkiler geliştirdiler.
Çalışmalar o noktaya ulaştı ki, devlet yönetiminde de referans olmaya başladılar. Onların onayı olmadan neredeyse devlet kurumlarında bir yere gelinemez oldu. Böylesine kapsamlı bir çalışma yürüten bu gruba siyasilerin desteği açıktı. BATILI ülkelerce de dikte edilmiş olmalıydı ki, 1969'dan sonra gelen hükümetler bu harekete çeşitli dozajlarda destek verdi veya hiç değilse göz yumdu. Bunun tek istisnası Erbakan Hoca'nın bulunduğu hükümetlerdi. Erbakan Hoca, bu hareketin hangi amaçla başlatıldığını çok iyi biliyordu. Onlara hiç yüz vermedi. Hep mesafeli durdu. Nice siyasi liderin FETÖ ile boy boy resimleri olduğu halde, Erbakan onlarla hiç bir araya gelmedi. AKP Hükümeti, bu gruba "Ne istemişlerse verdiklerini" açıkladı. Onlar da iyice palazlandı. Birçok bakanlık onlardan sorulur duruma geldi. İşler, hükümet ve FETÖ üzerinden can ciğer sürerken, dershaneler üzerinden anlaşmazlık ortaya çıktı.
FETÖ'cüler 5 Temmuz 2016 gecesi darbeye kalkıştı. Darbe start alacaktı. Darbe girişimi deşifre olunca, kalkışmayı saat 21.15'e çektiler. Bu değişiklik, darbecilerin koordinasyonu kaybetmesine yol açtı. Halk kısa sürede meydanlara döküldü. Halkın kendini tankların üzerine atarcasına gösterdiği kararlılık darbeyi önledi. Darbede 246 vatandaş ve 40 kadar darbeci öldü. Darbe girişiminin asıl kahramanları yürekli halkımızdır. Darbeciler, devletin sinir uçlarına kadar girmişlerdi. Cumhurbaşkanı’nın başyaveri ve diğer 4 yaveriyle; GKB'nin özel kalem müdürü ve emir subayı darbeci çıktı. Tehlikenin boyutunu, TBMM Darbeyi Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek, Habertürk'ten Didem Aslan'a şöyle açıklamıştı: "FETÖ'cüler o gece darbeye kalkışmasalar, 2-3 sene sonra darbeye gerek duymadan devleti ele geçireceklerdi." TÜRKİYE ve dünyada böylesine yaygın bir çalışmanın siyasi destek almadan yapılabilmesi mümkün değildi. Darbeci başı ABD'de üslenmişti. Bu harekete Amerika’nın desteği çok açıktı. En ileri seviyedeki görevlileri darbeye karışmıştı. Darbe İncirlik'te planlanmış, buradan yönetilmiştir. Darbenin merkez üssü İncirlik'in darbedeki fonksiyonu hâlâ araştırılmamıştır. 15 Temmuz'un TBMM'de araştırılması önerilerine AKP ve MHP onay vermemiştir. Darbenin siyasi ayağı ortaya çıkmadan 15 Temmuz aydınlatılamaz. AKP Gaziantep eski Milletvekili Şamil Tayyar, pek çok şehirde FETÖ borsası kurularak örgütün ihanet kısmının kaçmasına göz yumulduğunu anlattı:"FETÖ borsasında milyar dolarlar dönüyor. Kayıtları var. Erdoğan'ı kuşattılar. FETÖ'cüleri uçağa kim alıyor? Zenginsen FETÖ'cü olmazsın!" (Millî Gazete, 20.3.2018)Darbenin siyasi ayağı unutturulmaya çalışılıyor.
Geleceğimizi çalan kalkışma, hamasi nutuklarla geçiştirilemez. Darbenin bütün yönleriyle araştırılması sonucu, bazıları olayın içinden kendilerinin çıkacağından mı korkuyorlar? Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, darbenin Siyasi ayağı konusunda hükümete şöyle yüklenmişti: "Şunu unutmayın! Bu adamları 10 sene bağrınızda beslediniz. Devletin sinir uçlarına kadar nüfuz etmelerini sağladınız. Bunlardan referans almadan kimse ne askeri okula girebildi ne de bir makama gelebildi. Darbede üst akıl ABD'dir. ABD'siz darbe olmayacağını herkes biliyor. Şimdi, darbenin taşeron ve işbirlikçilerini bulup çıkarma zamanı! Darbe üzerinden varlığını sürdürmek isteyenlere izin verilemez. Bugün, 15 Temmuz'un muhasebesinin yapıldığı bir gün olmalıdır.”
Ayşe ÖZDER
