Toplumsal mücadeleler tarihinde ve işçi sınıfı hareketinin gelişiminde çok önemli bir yeri olan 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi’ni bir kez daha coşkuyla selamlayan TMMOB ArtvinTemsilcisi Hakan Yavuz, “15-16 Haziran Direnişi 53 yıldır ülkemizdeki tüm toplumsal hareketlere ve emek mücadelesine ilham ve cesaret vermeye devam etmektedir.DİSK’e bağlı işçilerin önderliğinde ortaya çıkan bu direniş, çalışma yaşamını sermayenin çıkarları doğrultusunda şekillendirmek isteyen siyasal iktidara karşı işçi sınıfının çaresiz olmadığının en önemli göstergelerinden birisi olmuştur. Fabrikalardaki üretimi durdurarak yollara çıkan işçiler, yan yana geldiklerinde neleri başarabileceklerini dosta-düşmana göstermişlerdir” dedi.
15-16 Haziran’da sokaklarda bir sel gibi akan işçileri barikatlarla durdurmak isteyip bunda başarılı olamayanların, bu toplumsal uyanışı 12 Mart ve 12 Eylül darbeleriyle boğmak istediğine dikkat çeken Yavuz, “Bu darbelerin öncelikli hedefi işçilerin örgütlenme özgürlüklerini ve sendikal yapılarını ortadan kaldırarak yükselen emek hareketini bastırmak olmuştur. 15-16 Haziran direnişi bizlere, kaybettiklerimizin değerini yeniden hatırlatmaktadır. Bizden alınan haklarımızı geri alabilmek, 15-16 Haziran ruhunu yeniden hatırlamak ve ayağa kaldırmakla mümkündür” ifadelerini kullandı.
Aradan geçen yıllar boyunca uygulanan neoliberal politikalarla emeğin haklarının birer birer budanırken, örgütlü yapıların da etkisizleştirildiğinin altını çizen Yavuz, “Emekçi sınıfları hedef alan bu saldırılar 21 yıllık AKP iktidarı döneminde had safhaya ulaşmıştır. Özelleştirme, taşeronlaştırma ve sendikasızlaştırma uygulamalarıyla iş güvencesi azalmış, esnek çalışma biçimleri yaygınlaşmış, kayıt dışı istihdam artmış, çalışma koşulları ağırlaşmış, ücretler düşmüş, emekçilerin hak arama talepleri polis şiddetiyle bastırılmıştır.15-16 Haziran Direnişi, hak arama mücadeleleri için olduğu kadar meclisteki çoğunluklarıyla antidemokratik yasalar çıkartmayı kendine hak gören iktidar sahipleri için de öğretici olmalıdır. Hiçbir iktidar, emekçilerin hak ve özgürlerini, emeğin evrensel kazanımlarını ve emeğin çıkarlarını savunan örgütlü yapıları zorla ortadan kaldıramaz. İktidar gücüne sahip olmak, bu gücün keyfi ve antidemokratik bir toplumsal düzen inşa edilmesi için kullanılabileceği, toplumun örgütlü yapılarının ortadan kaldırılması için kullanılabileceği anlamına gelmemektedir” dedi.
TMMOB Artvin Temsilcisi Hakan Yavuz, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Herkese iş, işçilere insanca yaşanabilecek bir ücret, sağlıklı-güvenli çalışma ortamı, güvenceli istihdam, örgütlenme özgürlüğü ve toplu sözleşme-grev hakkı tüm emekçilerin ortak talebidir. Bu ülkenin üretim gücünün, emek mücadelesinin parçası olarak mühendis, mimar ve şehir plancıları olarak bizler, emeğin taleplerine ve alın terimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Elli üç yıl önce sokaklara taşan umudu hiç soldurmadan büyüteceğiz. Örgütlü yapılarımızı ve örgütlenme hakkımızı taviz vermeden koruyacağız.Yaşasın 15-16 Haziran Direnişimiz, yaşasın Emek ve Örgütlenme Mücadelemiz!”
Hikmet BAŞAR